Türkiye’de bir duvar yıkıldı, iddialar peş peşe… Modadan cemiyet hayatına kadınlar ses yükseltti

2017’de Hollywood’un en güçlü yapımcılarından Harvey Weinstein hakkında onlarca kadının taciz, saldırı ve tecavüz iddiasıyla ortaya çıkması, küresel çapta #MeToo hareketini başlattı.

Yargılama sonucunda Weinstein, 2020’de New York’ta 23 yıl hapis cezasına, Los Angeles’ta açılan ayrı davalarda ise 16 yıl ek cezaya çarptırıldı. Bu süreç yalnızca Weinstein’ın düşüşünü değil, birçok ünlü ismin de kariyerini bitirdi. Kevin Spacey “House of Cards” dizisinden çıkarıldı, Hollywood’daki projeleri iptal edildi. James Franco, öğrencilerine yönelik taciz iddiaları sonrası hem oyunculuk hem de yönetmenlik projelerinden dışlandı. Kısacası #MeToo, dokunulmaz kabul edilen figürlerin bile yargılandığı ve kamuoyu baskısıyla kariyerlerini kaybettiği bir dönüm noktası oldu.

Türkiye’de tablo ise yıllardır acı verilerle önümüzde. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na göre 2025’in ilk altı ayında 136 kadın öldürüldü, 145 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti. 2024 yılında ise bu sayı 394 kadın cinayeti ve 258 şüpheli ölüm olarak kayda geçti. Aynı dönemde basına yansıyan şiddet vakalarının yaklaşık yüzde 5’i taciz, yüzde 12’si ise cinayet olarak kaydedildi.

Taciz ve istismar davalarının önemli bir kısmı hala cezasızlıkla sonuçlanıyor.

Böyle bir zeminde sosyal medyada fitili ateşleyen hamle, fotoğrafçı Mesut Adlin hakkında ortaya atılan iddialar oldu. Onlarca kadın paylaştığı mesajlar, ısrarlı yazışmalar ve manipülatif teklifleri gündeme taşıdı.

Mesut Adlin sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada kendini savundu ve suçsuz olduğunu söyledi ve özür diledi. Reşit olmayan bir kızla yazıştığı iddiaları hakkında ise “yaşını öğrendiğimde iletişimi kestim” savunmasında bulundu.

İddiaların bir anda sosyal medyada yayılması üzerine tepkisini ilk gösterenlerden biri Manifest adlı grup oldu: Mesut Adlin’le tüm işbirliklerini iptal ettiğini açıkladılar.

Tartışmalar büyürken bu kez şarkıcı Gülşen yaptığı bir paylaşımla gündeme oturdu. “Suçu ispatlanana kadar herkes masumdur” diyerek masumiyet karinesine vurgu yapan Gülşen, sözlerinin tacizcileri korumak anlamına geldiği yorumlarıyla sosyal medyada büyük eleştiri oklarını üzerine çekti.

Tepkiler üzerine peş peşe açıklamalar yapan sanatçı, “Kimseyi korumam, hele ki böyle suçlarla ilgili asla” diyerek niyetinin yalnızca hukukun temelini hatırlatmak olduğunu söyledi. Ancak ‘cadı avı’ ifadesini kullanması, kamuoyunda mağdurları susturan bir dil olarak algılandı. Feminist çevreler bu noktada itirazlarını yükseltti. Tarihsel olarak cadı avları kadınların sistematik şekilde öldürülmesini tanımlıyordu. Dolayısıyla bu kavramı taciz ifşalarına uyarlamak mağdurların mücadelesini küçümsemek ve fail savunusuna dönüşmek anlamına geliyordu.

Adlin hakkındaki ifşaların ardından ünlü isimlerden de açıklamalar geldi. Hypers New Media adlı ajansın sahibi Tolga Akış’ın sevgilisi Gizem Kaya, “Mesut arkadaşım olsa da sessiz kalmam, kimseyle bağım kalmadı” dedi.

Oyuncu Bartu Küçükçağlayan ise geçmişte Adlin’le çalıştığını belirterek, “Yaptıklarını bilmem mümkün değildi, desteklemem de mümkün olamaz” ifadelerini kullandı.

İddiaların merkezindeki isim Mesut Adlin ise yalnızca birkaç saat içinde binlerce takipçi kaybetti.

Öte yandan başka isimler de bu çığ gibi büyüyen hareket içinde gündeme geldi. Oyuncu Lara Akkaya, aynı dizide rol aldığı Tayanç Ayaydın hakkında paylaşımlarda bulundu, kısa sürede büyük ses getiren paylaşım magazin basınında manşetlere taşındı, ancak Ayaydın sessizliğini koruyor.

Oyuncu Lara Akkaya, paylaşımlarının ardından bu defa victim-shaming*e uğradığını belirten bir paylaşımda bulundu…

*Victim shaming, Türkçeye en yakın karşılığıyla “mağduru suçlama” demektir. Bir kişi taciz, tecavüz, şiddet ya da istismar yaşadığını anlattığında, olayı yapan fail yerine mağdurun davranışlarını sorgulamak anlamına gelir. “O saatte orada ne işi varmış”, “O kıyafeti giymeseymiş” gibi söylemler birer victim-shaming örneği…

Fotoğraf sanatçısı Dilan Bozyel’in iddialarıyla gündeme gelen Mehmet Yılmaz Ak ise Bozyel’in suçlamalarını kesin bir dille reddetti. Oyuncu Ak, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada kendisine yöneltilen ithamların asılsız olduğunu belirtti ve avukatları aracılığıyla hukuki süreci başlatacağını duyurdu.

Cemiyet hayatının tanınmış isimlerinden sanatçı Lara Kamhi ise gençlik yıllarında yaşadığı ağır şiddeti ifşa ederek sessizlik duvarını yıkan bir başka isim oldu. Kamhi, 19 yaşındayken birlikte olduğu bir erkeğin kendisine saatlerce şiddet uyguladığını, ölümden döndüğünü ama failin bugün hala Bodrum’da işletmecilik yaparak toplum içinde övüldüğünü söyledi. Victim-shaming yüzünden yıllarca sustuğunu anlatan Kamhi, “Artık yeter” diyerek kadınlara cesur olmaları çağrısında bulundu.

Oyuncu Aslıhan Gürbüz kadınlara destek olup seslerini yükseltmesi çağrısında bulunurken iddialar karşısında tepkisiz kalanları eleştirdi. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda, “Eğer sizi istismar eden birisiyle arkadaşsam, bana yazın ve bu durum değişsin” diyerek kadınlara doğrudan destek verdi. Gürbüz, “Suçu ispatlanana kadar herkes masumdur elbet ama mevzu hassas arkadaşım. Senelerin sindirilmişliği ile artık dayanışma zamanı” sözleriyle sessiz kalmama çağrısında bulundu. Ayrıca taciz ya da şiddet iddialarının odağındaki bazı isimlerin yıllardır kadın hakları üzerinden paylaşımlar yapmasını da eleştiren Gürbüz, “Sanki hep bu konularda kadınların yanında olmuşlar gibi davranıyorlar” diyerek ikiyüzlülüğe dikkat çekti. Oyuncu, kadınların setlerde yaşadığı zorluklardan bahsederek, “Mahallenin direği, yastıklı dedikoducuları… Siz bunları duymadınız mı kızzz?” sözleriyle de sessiz kalanlara sert mesaj gönderdi.

Kısa sürede birçok fotoğrafçının ve sektör içinden farklı erkeklerin isimleri, sosyal medyada “çalışmama listesi” başlığıyla dolaşıma girdi. Ancak bu listeler herhangi bir hukuki sürece dayanmıyor. Pek çok kişi “Kadınların sesi duyulmalı, ama masumiyet karinesi de göz ardı edilmemeli” uyarısını yineliyor.

Kadınların anlatılarında öne çıkan bir başka detay ise bazı erkeklerin kadınların güvenini kazanmak için ‘gay rolü oynadığı’ detayı: LGBT çevrelerinde bu manipülasyona “gay baiter” veya “fauxmosexual” deniyor. Feminist tartışmalarda bu, cis-hetero* erkek şiddetinin yeni bir yüzü olarak değerlendiriliyor. Öte yandan mağdurlara “Neden şimdi anlatıyorsunuz” sorusunun yöneltilmesi de victim-shaming olarak eleştiriliyor.

*Cisgender (cis): Kişinin doğumda atanan cinsiyetiyle kendini tanımladığı cinsiyetin uyumlu olması. Örneğin doğumda “kadın” olarak tanımlanmış birinin kendini de kadın olarak görmesi.
Heteroseksüel (hetero): Karşı cinse ilgi duymak, yani kadın–erkek ilişkisine yönelmek.

Türkiye’de sanat ve moda çevrelerini sarsan ifşa dalgası, yalnızca bireysel vakaları değil sistematik bir istismar kültürünü de görünür kılıyor. Sessizlik duvarı kırıldı, kadınlar el ele vererek birbirine destek veriyor. Sosyal medyada onlarca ekran görüntüsü, onlarca isim listesi dolaşıyor. Ancak altı defalarca çizilmesi gereken masumiyet karinesi kadar toplumsal sorumluluk da tartışılıyor.

Türkiye, Hollywood’un 2017’de yaşadığı kırılmayı şimdi kendi sahnesinde yaşıyor:

Peki #MeToo sınavını geçebilecek miyiz…

Gözde Sula

Related Posts

Kahramanmaraş’ta Biber Salçası Sezonu Başladı

Kahramanmaraş’ta biber salçası yapımı için kış hazırlıkları başladı. Yerel biberler pazara sunuluyor.

Sevgili adaylarından “CV” isteyen Derin Talu aradığı kişiyi buldu

Sevgili adaylarından “CV” isteyen açıklamasıyla uzun süre konuşulan Derin Talu, yeni aşkını sosyal medyada duyurdu. Gizemli sevgilisiyle verdiği pozlar sonrası takipçileri “Aradığı CV’yi buldu” yorumları yaptı.

Dünyanın en iyi üniversiteleri belli oldu: Türkiye’den sürpriz isimler listede!

Dünyanın en iyi üniversiteleri açıklandı! Shanghai Ranking’in 2025 listesinde Türkiye’den 11 üniversite yer aldı. İstanbul Üniversitesi, ülkemizde zirvede kalmayı başardı.

Dijital güven krizi ABD’de okurları basılı gazetelere yöneltti

ABD’de dijital haberlere olan güven azalışı, köklü yayınları basılı gazetelere yeniden yatırım yapmaya itiyor. Bu durum sadece bir trend değil, aynı zamanda medya, politika ve teknoloji kesişiminde yaşanan derin bir dönüşümün habercisi olabilir.

Antalya’da 119 bin litre sahte-kaçak alkol yakalandı

İçişleri Bakanı Yerlikaya; Jandarma’nın Antalya’da düzenlediği operasyonda 119 bin 500 litre sahte ve kaçak alkolün ele geçirildiğini, 7 şüphelinin yakalandığını açıkladı.

Sevinç 5 aylık yaşam savaşını kaybetti: Ehliyetsiz sürücü ise serbest

Kaza, 24 Mart’ta sabah saatlerinde Sarıçam ilçesi Gültepe Mahallesi Erguvan Caddesi’nde meydana geldi. Bir alışveriş merkezinde çalışan Sevinç Soydaş’a, işe gitmek için yolun karşısına geçtiği sırada otomobil çarptı. Soydaş, çarpışmanın etkisiyle …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir