“`html
CHP Sözcüsü Deniz Yücel’den Önemli Açıklamalar
CHP’nin sözcüsü Deniz Yücel, partisinin belediyelerine yönelik gerçekleştirilen operasyonlar hakkında yaptığı açıklamada, “Mücadelemizdeki haklılık, 86 milyonun yaşam mücadelesine, geleceğin cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu’nun özgürlük arayışına ve İstanbul, İzmir, Adana, Antalya ile Adıyaman’daki mücadelelere yetecek güçtedir. Komplolar karşısında kimsenin umutsuzluğa kapılmamasını istiyorum” dedi.
CHP Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında önemli konulara değindi. Yücel, şunları ifade etti:
“Irak’ın kuzeyinde şehit olan 12 vatan evladına Allah’tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Türk basınının değerli kalemlerinden Hikmet Çetinkaya’nın vefatını da derin bir üzüntüyle öğrendim. Kendisine Allah’tan rahmet; ailesine, dostlarına, okurlarına ve Cumhuriyet gazetesine başsağlığı diliyorum. Üç belediye başkanımız yine sabaha karşı gerçekleştirilen operasyonlarla gözaltına alındı.
Bu hukuksuz süreçleri değerlendirmek ve belediyelere yönelik düşmanca yaklaşımlar karşısında ne yapacağımızı belirlemek amacıyla, cumartesi günü MYK’mız Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel başkanlığında toplandı, ardından PM toplantımızı gerçekleştirdik. Bugün il başkanları ve milletvekillerimizle bir araya geleceğiz. Hafta ortasında ise tüm belediye başkanlarımızla Ankara’da toplanacağız.
“Bu Oldukça Önemli Bir An”
Türkiye, tarihi bir dönüm noktasında. Artık ya giderek otoriterleşen bir yönetimle yüzleşip sandığa veda edeceğiz ya da halkın iradesini savunarak artan baskılara ‘dur’ diyeceğiz. Kimse bizden sessiz kalmamızı beklemesin. 110 gün önce İstanbul’un iradesini yasalarla hiçe saymaya çalışan iktidar; son iki günde Adana, Antalya ve Adıyaman’daki iradeyi de tehdit etmeye girişti. Amacı CHP’yi zayıflatmak, yerel yönetimlerdeki gücümüzü kırmak, iktidar yürüyüşümüzü sekteye uğratmak için her türlü hukuksuz yöntemi kullanmaktır. Saldırılara ve tutuklamalara neden olanları biliyoruz. Mert bir demokratik yarışa girmekten korkanlar, rakiplerini bertaraf etmek için her türlü adaletsizliğe başvuruyorlar.
“Yargı Bağımsızlığını Yitirdi”
Mevcut durumda bağımsız olması gereken yargı, adalet ve hukuk ilkelerinden uzaklaşmış durumda. Bir kişinin koltuğunu korumak için masum insanlar tutsak ediliyor. AKP’nin ‘seçimsiz bir Türkiye’ planı, çoktan geçerliliğini yitirmiştir. Tarih boyunca yargı bağımsızlığı tartışılmıştır, ancak şu an yargı hiç olmadığı kadar iktidara bağlıdır. Bugün yaşanan süreçler, yakın geçmişte sivil toplum mensuplarına yönelik yapılan hukuk dışı uygulamaların benzerlerini CHP ve halk tarafından seçilmiş belediye başkanlarına yöneltme çabasının bir parçasıdır.
“Seçmenlerin İradesini Yok Saymak”
İktidarın İstanbul’da başlattığı; İzmir, Adana, Antalya ve Adıyaman’da devam edilen operasyonlar, bu illerde yaşayan halkın iradesini yok saymaktan ibaret değildir. AKP, titiz bir planla 86 milyona meydan okumaktadır. Kendisiyle aynı fikirde olmayanları hedef alarak, ‘Ayağınızı denk alın’ mesajı vermektedir. İnsanlar açlık, yokluk ve yoksulluk içinde kıvranırken, iktidar operasyonlarla 86 milyon vatandaşa, ‘Seçimlerinize saygım yok’ demektedir.
‘Sosyal belediyecilik hizmetlerini hak etmiyorsun. Sen vasata mahkumsun’ mesajı verilmektedir. Ayrıca, ‘Benim iznime tabi olmayan kanalları izleyemezsin’ denmektedir. Mutfaklardaki yangınlar, asgari ücretin 22 bin lira, emekli maaşının 16 bin lira olması; buna karşın asgari ücretliye ara zam yapılmaması, emekliye ise sadece 2412 lira gibi cüzi bir artış yapılması kabul edilemez bir durumdur.
“Sandıktan Başka Çare Yok”
AKP, bu milletin etin, sütün, yumurtanın tadını unutturmuş; insan onurunu hiçe saymış; insana insanca yaşamayı çok görmüştür. Kısacası, kendini milletin üstünde görmektedir. Türkiye, artık bir yol ayrımında ve iktidar gibi düşünmeyen her birey tehditle karşı karşıya. Artık halkın önüne sandığı koymaktan başka çare yoktur. 86 milyonun sorunlarına, sandıktan başka hiçbir şey merhem olamaz.
“Yaşanan Haksızlıkların Cezası Sandıkta Kesilecektir”
İmamoğlu’na 2019 yılında yapılan haksızlığa halk nasıl tepki verdiyse, Adana, Antalya ve Adıyaman’daki haksızlıklara da sandık geldiğinde aynı şekilde cevap verecektir. CHP Genel Başkanına, cumhurbaşkanı adayına ve tüm halka yönelik saldırılar, karşılık bulacaktır. Biz, haktan, hukuktan ve halkın iradesinden başka bir şey bilmiyoruz.
“Sandığın Gelmesi İçin Sorumlu Davranmalısınız”
Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’e karşı açılan soruşturmalar ve baskılar, hiçbir hukuki temeli olmayan politik acz içindedir. CHP, korkulacak bir parti değildir. Haksızlığa karşı durmak, halkın iradesi için direnmek demektir. Eğer korkuyorsanız, 2 Kasım’da sandığı getirin. İktidarınızı korumak için daha kaç insanı tutuklayacaksınız? Bunu başarabileceğinizi sanmıyoruz.
“Hukuktan Kaçış Yok”
İktidarın, yargıyı gözünde büyütme çabaları, halkın iradesini hiçe sayma isteği karşısında artık dayanacak gücümüz kalmadı. Bu gidişata bir dur demenin vakti geldi geçiyor. Eğer asgari ücret nasıl değerlendirileceğini sorguluyorsanız, kanun tekliflerimizi dikkate alın.
“Özgürlük Mücadelesi İleriye Taşınacak”
AKP, RTÜK aracılığıyla muhalefeti ve özgür basını baskı altına almaya çalışıyor. İleriye dönük özgürlük mücadelesinin daha güçlü şekilde inşa edileceğine inanıyoruz. Mücadelemiz, herkesin haklarını güvence altına alacak şekilde sürecektir.
“`
