Mustafa Kemal Atatürk ve Basın Özgürlüğü Üzerine Açıklamalar
Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni çağdaş medeniyetler seviyesine taşıyacak önemli devrimlere imza attı. Atatürk, basın ve ifade özgürlüğünün önemine vurgu yaparak, medyanın toplumdaki rolünü açıkladı. Atatürk’ün 100 yıl önceki sözleri hala geçerliliğini koruyor ve ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
‘BASIN REHBERDİR’
- Basın, milletin müşterek sesi olup bir milletin aydınlatılmasında, uyarmasında ve ortak doğrultuda ilerlemesinde kılavuz olmaktadır.
- Basın, kötüye kullanımların önüne geçer ve hükümeti doğru davranmaya zorlar. Yapıcı fikirler, halkın iyiliği için öne sürülmelidir.
- Basın, hükümetler üzerinde büyük etkiye sahip bir güçtür.
‘ÇELİKTEN BİR KALE…’
- Türkiye basını, Cumhuriyet’in çevresinde milletin sesini oluşturacak güçlü bir savunma oluşturacaktır.
- Basının tam ve geniş özgürlüğü, büyük bir sorumluluk gerektirir.
‘KORKMAMAK GEREKİR’
- Gazetelerden korkmamalı, eleştirilerin yapılmasına izin verilmelidir.
- Basın, hiçbir şekilde baskı altına alınamaz.
‘İKİ ÖZGÜRLÜK…’
- Toplanma ve basın özgürlüğü, insanların düşüncelerini serbestçe ifade etme hakkından ortaya çıkar.
- Kalem özgürlüğü, demokratik bir idareye saygılı bir şekilde kullanılmalıdır.
SÖZCÜ TV ve Halk TV Ekranı Yarın Kararacak
RTÜK, SÖZCÜ TV ve Halk TV’ye 10 günlük ekran karartma cezası verdi. SÖZCÜ TV, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı süreçte yaptığı canlı yayınlar nedeniyle cezalandırıldı. Ankara 25. İdare Mahkemesi, cezanın uygulanmasını durdurdu.
SÖZCÜ SUSARSA!
Ankara 7. İdare Mahkemesi kararı kaldırdı. RTÜK, SÖZCÜ TV ve Halk TV’ye verilen cezaların yarın gece yarısından itibaren uygulanacağını bildirdi. Eğer mahkemeden farklı bir karar çıkmazsa, SÖZCÜ TV ekranları 10 gün boyunca kararacak ve halkın haber alma hakkı kısıtlanacak.
Cezayla Doğrudan Halk Susturulmak İsteniyor
SÖZCÜ TV ve Halk TV’ye destek artarken, cezalara tepkiler sürüyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, otoriter rejimlerin en büyük korkusunun halkın açıkça itiraz etmesi olduğunu belirtti. Akademisyen Orhan Şener Deliormanlı ve eski İstanbul Baro Başkanı Turgut Kazan da duruma tepki göstererek Türkiye’deki demokrasi ve hukuk sorunlarına dikkat çekti.