Hind Receb ve ailesi İsrail saldırılarından kaçmak için araçlarıyla yola çıkmış, arabadaki Leyan Receb, amcasını arayarak Ahli Hastanesi’ne doğru yola çıktıklarını haber verdiği sırada İsrail güçleri aracın etrafını kuşatmıştı. Telefonda aracın çapraz ateş altına alındığını söyleyen 15 yaşındaki Leyan öldürülmeden önce, “Amca bize ateş açıyorlar, yanımızda tank var, araçta mahsur kaldık” sözlerini sarf etti. Çapraz ateşte can veren Leyla’nın elinden telefonu alan Hind, ölmek istemediğini belirterek, “Çok korkuyorum. Ölmek istemiyorum. Beni kurtarabilir misiniz” diyerek kurtarılmak için amcasına yalvarmıştı.

Hind’i kurtarmak için yola çıkan ambulans ekibinin de cansız bedenlerine ulaşılmış. Filistin Kızılayı, yapılan tetkikle ambulansın direkt hedef alındığını ve işgalci güçler tarafından bombalandığını duyurmuştu.

Receb’in hikayesinin anlatıldığı film, sinema otoritelerince 82. Uluslararası Venedik Film Festivali’nde büyük ödül “Altın Aslan” için yarışan filmler arasında en dokunaklı hikayeye sahip eser olarak değerlendiriliyor.